Beyin Tümörü Nedir?

Beyin-Tümörü-Nedir
admin
Beyin-Tümörü-Nedir
Beyin Tümörü Nedir?

Beyin Tümörü Nedir?

BeyinTümörü, vücudumuzda olmaması gereken bir yerde oluşan bir doku ya da herhangi bir dokunun olması gereken yerde kontrolsüz büyümesi anlamına gelir. Beyin tümörü de beyindeki anormal hücrelerin çoğalmasıdır.

Aslında Beyin tümörleri, beyin veya merkezi sinir sistemi dokularında anormal hücrelerin kontrolsüz bir şekilde büyümesi sonucu oluşan tıbbi bir durumdur. Bu anormal hücre büyümesi nedeniyle, normal beyin fonksiyonları etkilenebilir. Beyin tümörlerinin gelişimi, kendi hücrelerinden gelişme veya başka bir bölgeden tümörün beyne sıçraması şeklinde olmaktadır. Eğer beyin tümörü kendi hücrelerinden gelişiyorsa Benign (selim,iyi huylu) ve Malign (habis, kötü huylu) olarak ikiye ayrılır.

Beyin tümörünün toplumda görülme sıklığı 100 bin kişide 5-10 arasındadır. Beyin tümörleri gelişiminde net ve kesin risk faktörleri tam olarak bilinmemekle birlikte, bazı faktörlerin tümör riskini artırabileceği düşünülmektedir.

Beyin Tümörü Risk Faktörleri Nelerdir?

Genetik Faktörler: Aile geçmişi, belirli genetik mutasyonların veya aile geçmişinde beyin tümörleri öyküsünün bulunması, beyin tümörü riskini artırabilir. Özellikle nörofibromatozis gibi genetik sendromlara sahip olmak, tümör riskini artırabilir.

Radyasyon Maruziyeti: Yüksek dozda iyonlaştırıcı radyasyona maruz kalmak (örneğin, radyoterapi veya nükleer radyasyon), beyin tümörleri riskini artırabilir.

Hormonal Faktörler: Hormonlarla ilişkilendirilen bazı beyin tümörleri, özellikle hipofiz bezinin işlevi ile ilgili olanlar, hormonal dengesizliklerle bağlantılı olabilir.

Yaş: Beyin tümörleri her yaşta görülebilir, ancak bazı türlerin belirli yaş grupları arasında daha yaygın olduğu bilinmektedir.

Cinsiyet: Bazı beyin tümörleri cinsiyete bağlı olarak farklı yayılım gösterebilir. Örneğin, menenjiomalar kadınlarda daha sık görülürken, glioblastomalar erkeklerde daha yaygındır.

Kan- beyin bariyeri hasarı: Kan-beyin bariyerinin zarar görmesi veya zayıflaması, beyin tümörü riskini artırabilir.

Kilolu ve Obezite: Bazı çalışmalar, kilolu veya obez bireylerin beyin tümörleri riskinin artmış olabileceğini göstermektedir.

Sigara ve Alkol Kullanımı: Sigara içmek ve aşırı alkol tüketimi, beyin tümörü riskini artırabilir. Çevresel Toksin Maruziyeti: Belirli kimyasal maddelere (örneğin, radyoaktif maddelere veya pestisitlere) maruz kalmak, beyin tümörü riskini artırabilir.

Bağışıklık Sistemi Sorunları: Bağışıklık sistemi ile ilgili sorunlar, bağışıklık sisteminin tümör hücrelerini tanıma ve kontrol etme yeteneğini etkileyebilir.

İyi Huylu(Bening) Beyin Tümörleri

İyi huylu beyin tümörleri, hücrelerin yavaş büyüdüğü ve genellikle sınırlı bir alanda kaldığı tümörlerdir. beyin dokusundan kolaylıkla ayrılabilir ve böylece cerrahi yolla  tümü veya tümüne yakın kısmı çıkarılabilir. Ameliyat sonrası sonuçları oldukça  iyidir. Büyüme hızları daha yavaş olduğu için öngörülebilir bir şekilde tedavi edilebilirler. Nüks olasılıkları daha azdır. Çok nadiren iyi huylu beyin tümörleri, malign (kötü huylu) beyin tümörlerine dönüşüm gösterirler.

Kötü huylu( Malign) Beyin Tümörleri

Kötü huylu beyin tümörleri, beyin hücresinin kendi ürettiği, hücrelerin hızla büyüdüğü ve çevre dokulara sızma eğiliminde olduğu bu nedenle de ameliyatla tamamen alınmalarının çok zor olduğu tümörlerdir. Kötü huylu beyin tümörlerinde tümörleşen doku beyin fonksiyonlarını gerçekleştiren dokular olup cerrahi olarak alınan her doku fonksiyon kaybı oluşturacaktır.

Dolayısıyla bu tümörler daha ciddi olabilir ve tedavi edilmeleri daha zorlu olabilir. Kötü huylu beyin tümörlerinde ameliyat sonrası tümörde yeniden büyüme söz konusu olabilir. Aynı zamanda vücudumuzun farklı bir bölgesinden beyin dokusuna yayılan metastatik tümörler de kötü huylu tümörler olarak kabul edilirler. Kötü huylu beyin tümörleri kanser olarak kabul edilir.

En Sık Görülen Birincil Beyin Tümörleri Hangileridir? 

Gliomalar en sık görülen birincil beyin tümörleridir. Glioblastoma, ependimoma, oligodendroglioma ve beyin sapı glioma gibi alt tipleri vardır. Glia hücrelerinden kaynaklanan gliomlar hariç diğer sık görülen beyin tümörleri; meningioma, hipofiz tümörleri, medulloblastoma, akustik nörinoma, germ hücresi tümörü, pineal bölge tümörü, kraniofaringiomadır.

Metastatik Beyin Tümörü Nedir? 

Metastatik beyin tümörleri, vücudun başka bir bölgesinde başlayan kanser hücrelerinin beyine yayılması sonucu oluşan tümörlerdir. Genellikle kanserin başka bir yerinde başlayan birincil tümör, kan veya lenf yoluyla beyine metastaz yapar ve beyinde yeni tümörlerin oluşmasına neden olabilir Metastatik beyin tümörleri, kanser hastalarının yaklaşık yüzde 10 ila 30’unu etkileyebilir.

Metastatik Beyin Tümörleri Riskini Artırabilen Kanser Türleri Nelerdir? 

  • Akciğer Kanseri
  • Meme Kanseri
  • Böbrek Kanseri
  • Kolon Kanseri
  • Melanom  Deri Kanseri

Tümörün birincil kanseröz dokudan kan yoluyla yayılımı sonucu, beyin yarı kürelerinde veya serebellumda yerleşim görülür. Kanser ayrıca omurgaya da yayılım gösterebilir. Omurgaya yayılanlara da metastatik omurga tümörleri denir. Metastatik beyin tümörleri hızla büyür ve yakınındaki beyin dokusunu hasara uğratır. Bazı hastalarda beyinde birden fazla alanda metastatik odak saptanabilir. Metastatik beyin tümörleri  bazen başka organda yerleşik birincil kanserin saptanmasından yıllar sonra beyine metastaz yaparlar. Ancak çoğu beyin metastazının, birincil tümörün saptanmasından önce beyin dokusuna yerleştiği görülür. Metastatik beyin tümörlerinin belirtileri, genellikle tümörlerin boyutu ve konumuna bağlıdır. Belirtiler arasında baş ağrısı, bulanık görme, denge kaybı, hafıza sorunları, nöbetler ve davranış değişiklikleri yer alabilir.

Radyolojik inceleme

Manyetik Rezonans Görüntüleme (MRI): MRI, beyin tümörlerinin ayrıntılı görüntülerini sağlayan non-invaziv bir görüntüleme tekniğidir. Farklı MRI sekansları, tümörün boyutunu, konumunu ve özelliklerini gösterir. Kontrast madde kullanılabilir, bu da tümörün vasküler özelliklerini daha iyi gösterir.

Bilgisayarlı Tomografi (CT): CT taramaları, beyin tümörlerinin belirlenmesinde sıkça kullanılan başka bir görüntüleme yöntemidir. Özellikle acil durumlarda hızlı sonuçlar almak için tercih edilir. Kontrast madde kullanılabilir ve tümörün konumunu ve büyüklüğünü belirlemeye yardımcı olabilir.

Pozitron Emisyon Tomografisi (PET): PET taramaları, beyin tümörlerinin metabolizmasını değerlendirmek için kullanılır. Bir radyoaktif madde enjekte edilir ve tümörün metabolik aktivitesini gösteren görüntüler elde edilir. PET, tümörün yaygınlığını belirlemek ve tedavi yanıtını izlemek için de kullanılabilir.

Manyetik Rezonans Spektroskopisi (MRS): MRS, beyin dokusundaki kimyasal bileşenleri analiz eden özel bir MRI türüdür. Beyin tümörlerinin belirli metabolik özelliklerini ve dokusal bileşenlerini incelemek için kullanılır.

Anjiografi: Anjiografi, beyin tümörlerinin vasküler yapısını (kan damarlarını) incelemek için kullanılır. Kontrast madde enjekte edilir ve beyin damarları röntgenle görüntülenir. Bu yöntem, tümörün kan kaynaklarını ve kan akışını değerlendirmek için önemlidir.

Beyin tümörlerinin doğru teşhisi ve tedavi planlaması için radyolojik inceleme yöntemleri büyük önem taşır. Her hastanın durumu farklıdır ve hangi yöntemin kullanılacağı, tümörün türü, büyüklüğü ve konumuna bağlı olarak belirlenir.

Biopsi (Doku Örneği Analizi)

Biopsi, cerrahi sırasında örnek alınan tümör dokusunun patoloji uzmanlarınca değerlendirilmesi şeklinde yapılan tanı yöntemidir. Bu doku örneği cerrahi sırasında alınırsa, buna açık biopsi denir. Eğer tümör beyinin kritik işlevler yapan bir bölümünde ise veya buradan tümörün çıkarılması sırasında ciddi hasarlanma olasılığı varsa ya da hastada ameliyat sürecini tamamlayamayacak sağlık sorunları varsa, tanı amaçlı yapılabilecek bir diğer biopsi alma yöntemi de stereotaktik beyin biopsisidir.

Bu yöntemde, hastaya özel bir başlık takılarak ve bilgisayar yardımı ile tümörün yeri 3 boyutlu yeri saptanır ve biopsi alınır. Alınan biopsi, patoloji uzmanınca değerlendirilir ve tanı konur. Beyin ve sinir cerrahı bu süreçten sonra hastalığın seyri hakkında daha net konuşabilir, ek tedavileri veya ikinci ameliyat gerekecekse planlayabilir. Bu nedenle patolojik tanı hem hasta yönünden hem beyin cerrahı yönünden hayati önem taşır.

Beyin Omurilik Sıvısı İncelemesi: Lokal anestezi altında bel bölgesinden iğne ile girilerek beyin omurilik sıvısı alınır. Bu alınan sıvıda biyokimyasal ve patolojik incelemeler yapılır. Hasta 1-3 saat dinlendirildikten sonra evine gönderilir.

Beyin Tümörü Tanısında Kullanılan Diğer Testler: Bazı kan ve idrar testleri bazı tip (örneğin hipofiz tümörü gibi) beyin tümörlerinde gereklidir. Bu testlerle hastaki hormon ve metabolitlerinin düzeyine bakılır ve alınan sonuçlar diğer radyolojik tanı yöntemlerinden alınan sonuçlarla beraber değerlendirilir.

Beyin Tümöründe Tedavi

Beyin tümörü tedavisinde en önemli husus kişiye özgü tedavi yapılmasıdır. Beyin tümörü tedavisinin amacı hastanın yaşam kalitesini bozmadan tümörü ortadan kaldırmak ve yaşam ömrünü olabildiğince uzatmaktır. Beyin tümörü ameliyatında en önemli faktörler tümörün tipi, yerleşim yeri, hastanın yaşı, genel durumu ve hastada operasyon kararını etkileyebilecek ilave  problemlerin olup olmamasıdır. Bu nedenle kişiye özel bir tedavi uygulanır ve başarı riski artar.

Kötü huylu beyin tümörlerinin tedavisi genellikle cerrahi olarak yapılır. Beyin tümörü ameliyatına ek olarak bazen kemoterapi bazen radyoterapi bazen de her ikisi ile kombine tedavi yapılır

Beyin tümöründe cerrahi tedavi için iki seçenek var. Bunlar beyin biopsisi ya da mikrocerrahi yöntemidir.

Beyin biopsisi yönteminde derin yerleşimli olan ve kafa içi basınç artışına neden olmayan fakat tedavinin ne şekilde olacağını planlamak için tümörün türünü öğrenmemiz gereken durumlarda biopsi yapılır. Buna göre tümöre yakın yerden açılan küçük bir delikten, tümörün 3 boyutlu koordinatları hesaplanır ve iğne yardımıyla alınır. Ortalama 1 gün sonra taburcu olunur.

Mikrocerrahi yöntemi ise tümörün tamamını çıkarmaya yönelik bir işlemdir. Mikrocerrahi yöntemi ile kafa iç basıncı düşürülür ve beyin tümörünün bölgesel etikleri en aza indirilir. Aynı zamanda Mikrocerrahi, beyin tümörü konuşmamızı, görmemizi ya da hareket etmemizi sağlayan bir bölgede ise ameliyat sırasında bu bölgelerin zarar görmemesini sağlar ve gelişebilecek riskleri en aza indirir.

Sağlam beyin dokusunu koruyarak, beyin tümörünü tamamen çıkartabilmek ve kalıcı sakatlıklar ve risklerin önüne geçebilmek için farklı cihaz ve yöntemler kullanılabilir.

Nöronavigasyon; Nöronavigasyon ile hastanın filmi sisteme yüklenir ve ameliyat öncesinde tümöre en doğru yaklaşım belirlenir. Aynı zamanda ameliyat sırasında yakınında bulunulan yapıların lokalizasyonu da belirlenir.

Nöromonitorizasyon: Beyin tümörü ameliyatı sonrasında oluşabilecek yüz ya da kol ve bacak felcini büyük oranda azaltmayı sağlar. Beyin ameliyatı başlamadan önce uzmanı tarafından hastanın yüzüne, kol ve bacaklarına yerleştirilen elektrotlardan ameliyat boyunca sinyaller alınarak cerrah bilgilendirilir ve hassas bölgede olduğu uyarısı verilir.

İntraoperatif Ultrasonografi:Ameliyat esnasında beyin ultrasonu yapılarak ne kadar tümör çıkartıldığı hesaplanabilir. İntraoperatif Ultrasonografi özellikle beyin dokusundan zor ayırt edilen tümörlerde rezidü(kalan tümör dokusu) kalma riskini azaltır.

Endoskopi: Beyin tümörü ameliyatında dar koridorların kullanıldığı alanlarda özellikle hipofiz tümörleri ve ventrikül içi tümörleri gibi küçük bir bölgeden geniş bir görüş açısı sağlamaya yarar.

Uyanık kraniotomi: Konuşma merkezi, “motor alan” adı verilen kol, bacak hareketlerinden sorumlu hassas bölgelerin cerrahisinde hasta uyanık tutularak ameliyat edilmektedir. Bu sayede kişinin konuşma ve kol-bacak hareketleri anında kontrol edilebilmekte ve bu sayede ameliyat başarısı artmaktadır.

İntraoperatif MRI, BT: Ameliyat esnasında yapılan görüntüleme yöntemleri ile ameliyatta gelinen durum değerlendirilebilmektedir. Bu teknoloji tekrar ameliyat riskini azaltmaktadır.

Beyin Tümörü Ameliyatı Sonrası

Beyin tümörlerinin yerleşimleri nedeniyle hem ameliyat öncesinde hem de ameliyat sonrasında fonksiyon kayıpları oluşabilir. Beyin tümörü ameliyatı sonrasında fizik tedavi ve rehabilitasyon programları, psikolojik destek tedavileri almaları tavsiye edilmektedir.

Sıkça Sorulan Sorular

Beyin tümörü, beyinde veya omurilikte anormal hücrelerin kontrolsüz şekilde büyümesi sonucu oluşan bir kitle veya büyümedir. Tümörler, iyi huylu (benign) veya kötü huylu (malign) olabilir. Kötü huylu tümörler kanserli olup çevre dokulara yayılabilirken, iyi huylu tümörler genellikle daha yavaş büyür ve yayılmaz.

Beyin tümörlerinin belirtileri, tümörün konumuna ve büyüklüğüne bağlı olarak değişebilir. En yaygın belirtiler arasında baş ağrıları, nöbetler, görme veya işitme problemleri, denge veya koordinasyon sorunları, hafıza kaybı, kişilik değişiklikleri, mide bulantısı veya kusma yer alır. Bu belirtiler başka sağlık sorunlarından da kaynaklanabilir, bu yüzden kesin teşhis için doktora başvurmak önemlidir.

Beyin tümörlerinin teşhisi, tıbbi öykü, fiziksel muayene ve görüntüleme testleri ile konur. Bilgisayarlı tomografi (BT) taraması ve manyetik rezonans görüntüleme (MRG) gibi görüntüleme testleri, tümörün yerini ve boyutunu belirlemekte yardımcı olur. Biyopsi, tümör dokusunun mikroskop altında incelenmesi için alınan örnekle, kesin tanı koymak için kullanılabilir.

Beyin tümörlerinin tedavi seçenekleri, tümörün türüne, konumuna, boyutuna ve hastanın genel sağlık durumuna bağlıdır. Tedavi seçenekleri arasında cerrahi müdahale, radyoterapi (ışın tedavisi), kemoterapi ve hedefe yönelik tedaviler bulunur. Bazı durumlarda bu tedavi yöntemleri birleştirilerek uygulanabilir. Tedavi planı, multidisipliner bir ekip tarafından hastaya özel olarak belirlenir.

İyileşme süreci, tedavi yöntemine, tümörün konumuna ve hastanın genel sağlık durumuna bağlı olarak değişir. Cerrahi müdahale sonrasında hastaların bazıları hemen iyileşme gösterirken, bazıları için daha uzun bir rehabilitasyon süreci gerekebilir. Radyoterapi ve kemoterapi sonrasında yorgunluk, mide bulantısı ve saç dökülmesi gibi yan etkiler görülebilir. Fiziksel terapi, konuşma terapisi ve psikolojik destek, iyileşme sürecinde hastalara yardımcı olabilir. Hastalar, düzenli doktor kontrolleri ve görüntüleme testleri ile takip edilir.